Mugla

Knidos Ancient City

Knidos antik kenti Datça merkezden özel araçla yaklaşık 1 saat, dolmuş ile 1.5 saatte gidebileceğiniz Türkiye'nin en batısındaki antik kenttir. Giriş ücreti şuan için tam bilette 25 TL. Yolları virajlı ve ne yazık ki belediyenin su çıkarmak için yaptığı kazılar sonucu epey kötü o yüzden yavaş gitmenizi tavsiye ederim. Özel araçla gidenlerin araçlarının altını vurmaması ve gece dönerken dikkat etmesi iyi olur. Dolmuş ile gidecekler ise Datça merkezden palamutbükü aracına binerek 1.5 saatte Knidos'a varabilir. Dolmuş ücreti tam/kişi başı 60 lira. Datça merkezden 11.00 ve 16.00 saatlerinde kalkan araçlar Knidos'tan 14.20 ve 20.30'da dönüyor. Ören yerinde alışveriş yapabileceğiniz bir yer göremedim o yüzden su ve benzeri şeyleri yanınızda götürmeniz iyi olur. Antik kent girişinde wc bulunuyor. Antik kent ile ilgili bazı bilgiler vermek gerekirse, gerçekten geldiğimiz yola değen bir tarihi dokusu ve doğal güzelliği var. Gün batımı için harika bir yer. Akdeniz ve Ege denizinin birleştiği, rüzgarın sürekli teninizi okşadığı mabetlerin mahremi bir yer. Antik kenti iki veya üç saat ayırarak gezebilirsiniz. Yönlendirme tabelalarını takip ederek tiyatroları, tapınakları ve diğer kısımları görebilirsiniz. Fener'e ulaşmak için girişten sonra yaklaşık yarım saat yürümeniz gerekiyor. Buradaki manzara da harika. Gitmeyi düşünenlerin dikkatli ve bahsettiğim hususları göz önünde bulundurarak mutlaka gitmesini tavsiye ederim.

Herşeyden önce yolun neredeyse tamamı fiyasko.kazik bozuk,toz topraktan göz gözü görmüyor. Son on kilometre oldukca dar ve virajlı. İki araba karşı karşıya geldiginde geçmenin imkansız olduğu noktalar var. Herşeye rağmen diyelim ki bu eziyeti çektiniz ve antik kente ulaştınız. Evet çok güzel bir konumda,öyle de guzel ki fakat asla hakettiği değeri görmemiş. Vasat bir halde. Hiçbir yerde antik kentle ya da eserlerle ilgili bilgilendirme yok, boş boş taşlara bakıp bakıp çıkıyorsunuz.(karekod okutularak bilgilendirme metin ya da videolarına ulaşılan bir düzen kurulabilir) insanlar tarihi su borularının üzerinde geziyor,çatır çatır kırmışlar hepsini. Bı bant çekilir,güvenlik şeridi çekilir en azından zarar minimum düzeye indirilebilir. Restorasyon harikaları tabiki burada da mevcut. Tuvaletler çalışmıyor,kapıları kilitli. Kum zambakları açmış bazı yerlerde tabi ki onlar da korumaya alınmamış. Endemik bitki olduğundan bi haber koparıp koparıp elinde gezdiren insanlar 🥴🤦‍♀️ özetle dehşet verici, bu güzelliğe yazık olmuş...

Restorasyonlar berbat. Saçma sapan tabelalar yerine, Antik şehrin maketi olsa çok daha mantıklı bir gezi rehberi olur. Gün batımı güzel. Çocuklarla gitmeyin derim. Sevgiliniz veya eşinizle sessiz sakin gün batımını izleyin. Millet cep telefonundan gıy gıy klasik müzik eşliğinde şarap içmeler, romantik ortam yaratma peşinde. Yapmayın kardeşim böyle şeyler ya. Adam tam sevgilisine yumulacak, ben çıkıveriyorum kan ter içinde elimde termosla bir anda ortaya. Ne yapacağımı şaşırıyorum, çömelip kalıyorum sonra. Tuvaletlerin hali ise içler acısı. Kim ilgileniyorsa bi zahmet el atıversin bu ne rezalet yahu. Turist geliyor ihtiyaç giderecek, hadi Türkleri geçtim onlar ikinci sınıf vatandaş; Avrupalı, Suriyeli, Afgan, Afrikalı gelir bari onlar temiz temiz kullansın. Giriş ücreti 25 ₺ olmuş. 0-12 yaş Çocukların girişi ücretsiz. Değer mi diye sorarsanız... kimsenin olmadığı bir noktaya gidip meditasyon yapar gibi gün batımını seyreder, dalgaların müzik sesi ile ruhunuzu doldurursanız değer kardeşim. Al termosuna kahveni geç sevdiceğinle sakin sakin gün batımını seyret bol bol anı biriktir.

Ege ile akdenizin kesişim noktasında bir liman kenti. Tarih ve antik kent severler için gezilecek geniş ve zorlu bir alana sahip. Eğer palamutbüküne kadar geldiyseniz uğramanızı tavsiye ederim. Saat 11-14 arası çok sıcak olabilir, pek gölgelik yok. Yanınıza mutlaka su alın. Yol asfalt ancak bazı kısımları tek şeritten daha dar ve karşıdan geleni göremeyeceğiniz kıvrımları var, dikkatli ve yavaş ilerlemelisiniz. Kente girmeden önce solda dinlenebileceğiniz bir cafe var. Giriş 20 tl, otopark ücretsiz, wc var. Müzekart geçerli. Özellikle yamaç kısımlarındaki yapılar yıkık durumda ancak tepeden manzarayı görmek için bile çıkılır. Görebildiğimiz sağlam yapılar; Küçük tiyatro, heron ve çeşme. Bazı sütunlar ve merdivenler de ayakta durmaya çalışıyor.

Hisarönü Körfezinde, Datça yarımadasının en uç noktasındaki antik kent. Restorasyon çalışmaları devam ediyor. Giriş kişi başı 25 lira, ana kapıdan marina yanındaki kapıdan sonra ücretli giriş var. Marina yanında da Knidos Kafe var. Tamamen açık bir alan. Güneş ortamında dolaşacaksanız mutlaka korunaklı giyinin. Datça içinden ovabükü, palamut bükü üzerinden devam ettiğinizde yolun sonunda. Yol bazı yerlerde oldukça dar, tamamı asfalt. Mevsimine göre güneşi batırabilirsiniz. Manzara çok güzel oluyor. Sonbaharda ise yol oenarındaki yüksek bir yere arabanızı park edip oradan da güneş batışını izlemek harika.