The cook, the legless opium.

Öncelikle bu yorumu okuyan herkesten ricam sıradan bir restoran yorumu değil yaşayan bir tarih hakkında bir yazı okuduklarının farkında olmalarıdır. Yorumum biraz uzun olabilir ancak benim gibi hem yemek hem tarih seven biriyseniz pişman olmama garantili bir yorum okuyacaksınız. :) Öncelikle mekan 1840 yılından beri hizmet veren bir aile işletmesi olarak tarihi bir öneme sahip. Mekanda bulunan 6 masanın 3 tanesi mekanla yaşıt diğer 3 tanesi ise nispeten daha yeni 1923 yılından beri hizmetteler :) Yemek olarak tek çeşit kebap (kuzu tandır, fırın kebabı benzeri bir kuzu eti) sunuluyor, yanında havuçlu pirinç pilavı ve pide ile servis ediliyor. Lezzet açısından gerçekten abartısız yediğim en iyi et. Mekanın dededen kalma kendine has sipariş kuralları var. Buçuklu sipariş ve ikinci sipariş yok. Ekmek kadayıfı güzel ancak üzerindeki manda kaymağı bir şaheser :) Gelelim işletmeciliğe, ben mekanı birkaç yıl önce TRT'de yayınlanan "Asırlık Lezzetçiler" isimli programda izlemiş ve merak etmiştim. Yıllar sonra gitmek bu güne nasip oldu. Sabah 9.30 kapısına dikildim ancak kışın servis saat 11.00 de başlıyormuş. Sabırla bekleyip mekana girdik. İşletmenin 5. Kuşak temsilcisi arkadaş (ismini hatırlamadığım için kendisinden özür dilerim) bizi güler yüzlü bir şekilde ve saygıyla içeri buyur etti. Beklediğimizi öğrendiğinde mahcubiyet gösterdi ki kendisinin bir kabahati yok :) Tüm servis ve yemek boyunca bizimle alakadar olup, yemek sonrası kahve ikram etti. Kendisine ve şahsında tüm Aşçı Bacaksız işletmesine ülkeye böyle bir değer kazandırdıkları ve halen bu değeri yaklaşık 200 yıl öncesinden süre geldiği gibi muhafaza ettikleri için teşekkür ederim. Ezcümle yemek her yerde yenir, fakat naçizane tavsiyem herkes en azından bir kez bu tarih ve esnaflık abidesini görüp, yaşamalı.

İzmir-Eskişehir seyahatimizin durağı Afyon’un ünlü Aşçı Bacaksız’ını çok ama çok beğendik. 5 nesildir ilk günkü kalitesini kaybetmemiş, hala ilk kurulduğu günden kalma mobilyalar, karolar, nostaljik atmosfer… yemek seçme, menü falan filan yok. Yemekten önce kuru soğan geliyor mütevazi masanıza:) Burdaki kural ne getirilirse önünüze yiyeceksiniz. Bizim şansımıza o gün menüde kuzu tandır vardı. Ama ne tandır… tek kelimeyle efsane… fonda çalan türk sanat müziği sanki zamanda yolculuk yapmışsınız ve 1960-70 lere gitmişsiniz hissiyatını veriyor. Ve bu gerçekten bizi çok mutlu etti:) Afyon’dan yolu geçen herkes bu mekanı deneyimlemeli. Afyon’un kaymağı, sucuğu ve bir de nesillerden nesillere hiç bozulmadan aktarılmış miras Aşçı Bacaksız’ı… Çok gurur duydum…

Afyona gelipte bu kadar efsane bir işletmeye uğramadan olmazdı. Gitmeden bayağı yorum okudum. O yüzden erken gittim14:30 gibi. İçeride 8 kişi vardı, sıcak bir karşılama ardından tandırlarımız geldi, 3 kişiydik ve benim ki en yağlısıydı diyebilirim porsiyon gerçekten söylenildiği gibi küçükmüş. Etin tadını almak için yeterli et yoktu tabağımda. Tandırdan çıkan etleri yağ dolu bir tencerede bekletiyorlar bu nedenle ete bir lezzet veriyorlar heralde. Ama bence çeşitli illerde yediğim tandırlar içerisinde tatmin açısından son sırada yer alır. Mekanın hikayesi lezzetin önünde görünüyor. Ama gittiğime pişman değilim. Misafirperverlikleri güzeldi. Tatlı da güzeldi ama efsane değildi. 3 kişi 3 tandır 2 tatlı 3 ayran 197TL

Mekan oldukça eski 140 yıllık bir tarihi varmış bu oldukça hissediliyor içerisi çok küçük birkaç masa ancak vardı. yorumlarda hep sıra olduğu yazıyordu biz 14.00 civarı gittik şansımıza 2 masa boştu ama bizden sonra sıra oluşmaya başladı .hizmet çok iyi çalışanlar Güler yüzlü ve servis hızlı,işyerinin bir kuralı varmış 1.5 ve 2 porsiyon yok kişi başı 1 porsiyon söylenebiliyor et az gibi görünüyor ama klasik tandır porsiyonu et pişmekten suyundan ayrılmış et küçülmüş ama oldukça doyurucu ,kuzu olmasına rağmen en ufak bir rahatsız edici koku yoktu çok iyi pişmişti ve çok lezzetliydi yanında havuçlu pilav ekmek ve kurusoğan ikram ediliyor . Biz ankaradan Afyon ziyaretimizde denemek istedik oldukça mutlu ayrıldık ekmek kadayıfları da harikaydı kaymayı oldukça büyük ve kaliteli bir kaymak. Yolunuz buradan geçerse denemeye değer

Pandemi öncesi yediğimizde cok beğendiğimiz ancak son gittiğimde (2 gün once) porsiyonun çok çok az olduğunu gordum ve et miktarının çok az olup nerdeyse porsiyonun tamamının yağ olması nedeniyle hiç beğenmedim. Bu tarz tarihi lokantalara saygı duyuyorum yalnız umarim kalite ve lezzetlerinden verdikleri ödünu duzeltirler.Ama benim bundan sonra tercih etmeyeceğim bir yer.