The Walking House

When Atatürk goes to the farm one day, he meets a gardener who tries to cut the branches of the great pine tree right next to the palace because it is leaning against the wall of the building. Not satisfied with his answer, Atatürk gives an unthinkable order: The tree ...

The Walking House

When Atatürk goes to the farm one day, he meets a gardener who tries to cut the branches of the great pine tree right next to the palace because it is leaning against the wall of the building. Not satisfied with his answer, Atatürk gives an unthinkable order: The tree will not be cut down, the building will be moved. The mission is initiated by the Municipality of Istanbul. The Department of Roads and Bridges of the Municipal Science Works assumes responsibility. Chief engineer Ali Galip Alnar came to Yalova with the technical elements he took with him and the work started on August 8, 1930 ended on August 10, 1930 and the great pine was saved from being cut.

The Walking Pavilion is a wooden frame structure with a square plan. It's surrounded by columns. On the entrance floor of the pavilion, with the entrance door to the east, there is a small room, a living room, a toilet-shower and a meeting hall with a sea view covered with crystal glass. On the upper floor, which is accessed by wooden stairs to the right of the entrance door, there is a lounge, a bedroom, a toilet and a bathroom, and at the end of a short corridor to the north there is a door leading to a terrace. The kitchen was not built in the mansion at the request of Atatürk.

İsmet Paşa, Merkez, Sahil Yürüyüş Yolu, 77100 Yalova Merkez/Yalova, Türkiye

Değerlendirmeler

Google Yorumlarda 4670 yorumun ortalaması 4.7
Volkan Curta
20 Haz 2022
(6 ay önce)
Yalova'da bulunan Atam'ın mirası Yürüyen Köşk'ü duymayanımız yoktur. İlk okul zamanlarımızda duyduğumuz Yürüyen Köşk hikayesini hepimiz biliriz... Atam 1929 yılı yazında (Ağustos Ayı), Ertuğrul Yatı ile Bursa'ya giderken Yalova kıyılarında büyük bir Çınar Ağacını fark eder, yat durdurulur. Atatürk bir bot ile kıyıya çıkarak Çınar Ağacını bir süre izler ve gölgesinde biraz dinlenir. Sonra bu ağacın yanına Köşk yapılması emrini verir. Köşk'ün inşaası, 22 gün gibi kısa süre içerisinde bitirilir. Yapımına da refakat eden Atamız, 1930 yılında tekrar Köşk'e geldiğinde çalışanlardan birinin Çınar Ağacının dallarının Köşk'ün çatısına değdiği sebebi ile, dalın kesilmesi için izin istemesi üzerine "Dal kesilmeyecek, Köşk kaydırılacak" talimatı üzerine, raylar üzerinde yaklaşık 5 metre kaydırılan Köşkün taşınma işlemlerine de refakat etmiştir. Köşk içerisinde Atam'ın Çınar Ağacının gölgesinde kahvesini yudumladığı fincan ile kullandığı bazı eşyaları görünce dugulanacaksınız... Şiddetle görmenizi tavsiye ederim...
Hasan Kumkale
10 Eki 2022
(2 ay önce)
Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: "Ağacın dalları uzamış, binanın duvarına dayanmıştır." Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkânsız olan bir emir verir: “Ağaç kesilmeyecek, bina kaydırılacak.” Görev İstanbul Belediyesi’ne intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir. Başmühendis Ali Galip Alnar yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova’ya gelerek çalışmaya başlar. 8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir. Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Ulu Önder Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan, Vali Vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya Bey ve Cumhuriyet Gazetesi Baş Muhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 metre civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve ulu çınar ağacı da kesilmekten kurtulur. O günden beri köşkün adı Yürüyen Köşk olarak kalmıştır. Yürüyen Köşk kare planlı, ahşap karkas bir yapıdır. Etrafı sütunlarla çevrilidir. Giriş kapısı doğuda bulunan köşkün giriş katında küçük bir oda, oturma odası, tuvalet-duş ve kristal camlarla kaplı deniz manzaralı toplantı salonu bulunmaktadır. Giriş kapısının sağından ahşap merdivenlerle çıkılan üst katta küçük bir sofaya açılan dinlenme odası, yatak odası, tuvalet- banyo mevcut olup, kuzey yönünde kısa bir koridorun sonunda terasa çıkan bir kapı bulunmaktadır. Köşkte Atatürk’ ün isteğiyle mutfak yapılmamıştır.
Bahar Akgül
09 Eyl 2022
(3 ay önce)
Atatürk, 21 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul’dan Bursa’ya gitmek üzere yola çıkar. Ertuğrul yatıyla Yalova açıklarından geçerken sahilde gördüğü ulu çınar O’nu çok etkiler. Tekneyle kıyıya çıkıp ağacın gölgesinde oturan Atatürk, çınarın yanına kendisi için küçük bir ev yapılmasını ister. Ahşap iki katlı bu ev 22 günde yapılarak 12 Eylül 1929’da tamamlanır. Tam bir yıl sonra 1930 yılının yaz aylarında Atatürk Millet Çiftliği’ndeki köşküne gelir. Köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Ağacın dallarının binanın çatısına ve duvarına dayandığını öğrenen Atatürk o meşhur emrini verir “Dal kesilmeyecek Köşk kaydırılacak! ” Bu emir üzerine 8 Ağustos 1930 tarihinde İstanbul Fen İşleri Yollar ve Köprüler Şubesi nden gelen mimar ve mühendis ekipler tarafından başlatılan çalışma ile köşkün etrafı temel seviyesine kadar kazılır ve temelin altına tramvay rayları yerleştirilir. Öncelikle köşkün teras bölümü bir günde kaydırılır, geri kalan iki gün içinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır ve bina 4.80 m. kadar doğuya kaydırılır. Böylece köşk yıkılmaktan, ağaç dalı da kesilmekten kurtulur. Çevre bilinçlenmesi konusunda bir ilk teşkil eden bu olaydan sonra yapının adı “Yürüyen Köşk” olur. Köşkün bahçesinde güzel bir cafe var , dinlenip deniz ve temiz havanın keyfini çıkarabileceğiniz...
Ali Emir AYYÜKSEL
14 Nis 2022
(8 ay önce)
Atatürk, 21 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul’dan Bursa’ya gitmek üzere yola çıkar. Ertuğrul yatıyla Yalova açıklarından geçerken sahilde gördüğü ulu çınar O’nu çok etkiler. Tekneyle kıyıya çıkıp ağacın gölgesinde oturan Atatürk, çınarın yanına kendisi için küçük bir ev yapılmasını ister. Ahşap iki katlı bu ev 22 günde yapılarak 12 Eylül 1929’da tamamlanır. Tam  bir yıl sonra  1930 yılının yaz aylarında Atatürk  Millet Çiftliği’ndeki köşküne gelir. Köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Ağacın dallarının binanın çatısına ve duvarına dayandığını öğrenen Atatürk o meşhur emrini verir “Dal kesilmeyecek Köşk kaydırılacak! ” Bu emir üzerine 8 Ağustos 1930 tarihinde İstanbul Fen İşleri Yollar ve Köprüler Şubesinden gelen mimar  ve mühendis  ekipler  tarafından başlatılan çalışma ile köşkün etrafı temel seviyesine kadar kazılır ve temelin altına tramvay rayları yerleştirilir.  Öncelikle köşkün teras bölümü bir günde kaydırılır, geri kalan iki gün içinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır ve bina 4.80 m. kadar doğuya kaydırılır. Böylece köşk yıkılmaktan, ağaç dalı da kesilmekten kurtulur. Çevre bilinçlenmesi konusunda bir  ilk teşkil eden bu olaydan sonra yapının adı “Yürüyen Köşk” olur. Mustafa Kemal  Atatürk, dönemin önemli Türk  ve yabancı devlet adamlarını burada ağırlamış, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihine yön verecek  önemli kararlarını yine bu köşkte almıştır. Atatürk köşke 1930-1937 yılları arasında aralıklarla gelip gitmiştir.
Cem Kahraman
02 Nis 2022
(9 ay önce)
Çok güzel, mutlaka gitmelisiniz. Yalova Otogardan minibüse binip İDO'da inip sahilden 15 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz. Veya Eskihisar tarafından geliyorsanız, Topçular'dan veya Tavşanlı'dan minibüse binip Adliyede inip 5-10 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz. Fiyatlar uygun, kahvaltısı güzel. Menü içeriği çok geniş değil ama yeterli. 1 kaşarlı tost, 1 sigara böreği 2 çay 36₺ ödedim. Doyduk. Kahvaltı tabağı, menemen vs.var. sahilde, denize sıfır. Lavabolar temiz, Köşk'e girip gezebilirsiniz. (1 kişi 4₺- Kasadan giriş bileti alıyorsunuz.) 5-10 dakikada rehber içinde geziyorsunuz. Her köşesinde Atatürk'ü hissetmek çok güzel. Şiddetle tavsiye ederim. Yalova'ya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. İyi gezmeler, Afiyet olsun.
The living room

The living room

The palace right next to the Atatürk House, Sultan II. It was built as a resting pavilion in ...
The Walking House

The Walking House

When Atatürk goes to the farm one day, he meets a gardener who tries to cut the branches ...
Monument to the earthquake

Monument to the earthquake

The Yalova Earthquake Monument, also known as the 17 August 1999 Earthquake Monument, is a memorial built to ...
This is Karaca Arboretum

This is Karaca Arboretum

If you want to spend more time alone with the natural beauties of Yalova, green and peaceful, you ...
To the deer

To the deer

Located in the high hills of Altınova, Yalova Province, Geyikdere is one of the most popular centers of ...