The archaeological museum of Kutahya

I loved everything inside Even the building is old and part of the museum. It is a three-minute walk from the residential places, the ticket is cheap 15 TL don’t miss it if u come to Kütahya 😍 İçerideki her şeyi sevdim Bina bile eski ve müzenin bir parçası. Yerleşim yerlerine 3 dakikalık yürüme mesafesindedir, bilet ucuz 15 TL Kütahya'ya gelirseniz kaçırmayın ♥️♥️

Küçük bir alan. İki oda ve girişten oluşuyor ama güzel eserler var. 18 yaş altı ücretsiz diye biliyorum. 20 tl giriş ücreti var. Müzekart çıkartmak 60 tl ve bir sene belirli müzelere giriş imkanı sağlıyor. Girişte müze kart da çıkartabilirsiniz.

Ulu Cami yanında Umur Bin Savcı Medresesi olarak bilinen yapı 1965 yılında ziyarete açılmıştır. Medrese binası 1314 yılında Germiyan Beylerinden Umur Bin Savcı tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen yapının portali Selçuklu sanatının özelliklerini gösterir. Kütahya’da ilk müzecilik çalışmalarına 1945 yılında başlanmıştır. Vahit Paşa Kütüphanesi’nin içerisinde bir müze deposu kurulmuş, ayrıca İslam dönemine ait eserler Pir Ahmet Beşir Türbesi’nde teşhir edilmiştir. Müzedeki eserlerin artması ile 1947 yılında İl Genel Meclisi Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurarak Özel İdare’nin elinde bulunan Vacidiye Medresesi’nin müze halinde getirilmesini istemiştir. Kütahya’da müze çalışmaları sürerken Kütahya Milletvekili Ahmet Bozbey 101 parçalık oya koleksiyonunu buraya bağışlamıştır. Daha önceki yıllarda Gıyas Sağer isimli bir kişi de Kütahya yöresinden topladığı 33 parça eseri 1936 yılında Ankara Arkeoloji Müzesi’ne vermiştir. Müze olarak düşünülen Vacidiye Medresesi’nin, 1956-1957 yıllarında onarımına başlamış ve 1963 yılında tamamlanmıştır. Bundan sonra Topkapı Sarayı Müzesi’nden getirilen eserler ve Kütahya’da bulunan eserlerle birlikte müzenin teşhir ve tanzimi yapılmış ve 15 Mart 1965’te Müdürlük haline getirilmiştir. Restorasyonu ve yeni teşhir düzenlemesi yapılarak 5 Mart 1999 tarihinde yeniden ziyarete açılan müzenin kubbeli orta mekana açılan dokuz küçük odası vardır. Müzede yer alan vitrinlerde geç Miyosen Dönemi’nden itibaren, Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler teşhir edilmektedir. Özellikle Burdur Hacılar’dan gelen Geç Kalkolitik Dönem boyalı keramikleri müzenin en eski örnekleridir. Bunun yanı sıra çeşitli fosiller, Eski Tunç ve Roma Dönemi’ne ait eserler müzenin girişindeki vitrinlerde teşhir edilmektedir. Bu eserler arasında Roma çocuk oyuncakları, Ana Tanrıça Kybele, Herakles ve Hekate heykelleri de dikkat çekicidir. Ayrıca Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlenen keramikler, kandiller, cam eserler, cerrahi aletler de onları tamamlamaktadır.

Tarihi medrese yapısını arkeoloji müzesi olarak tasarlamışlar. İçerisinde ki eserlerden beni en çok etkileyen ortada tek başına sergilenen roma döneminden kalma lahit, lahitin dışındaki insan figürlerinin birçoğu tam olarak korunmuş ve günümüze kadar gelmiş, onun dışında ki diğer heykel eserlerde oldukça sağlam.

Kütahya tarihini anlatan ve korunan eserlerin sergilendiği mezar ve konsepti ile kesinlikle görünüz. Müze kart sahibi iseniz girişiniz ücretsizdir. Müze kart sahibi değilseniz almanızı öneririm diğer bütün müze kart ile girilen yerlerde büyük kolaylık .