The Huber Pavilion

The Huber Mansion, currently used as the Presidential Residence, is located in the south of Tarabya. Of course, it's not possible to visit Huber's Mansion, which has a 64,000-square-foot preserve overlooking the strait. Of course, it's not possible to visit Huber's Mansion, which has a protected area of 10,000 square ...

The Huber Pavilion

The Huber Mansion, currently used as the Presidential Residence, is located in the south of Tarabya. Of course, it's not possible to visit Huber's Mansion, which has a 64,000-square-foot preserve overlooking the strait. Of course, it's not possible to visit Huber's Mansion, which has a protected area of 10,000 square meters. In addition to its architectural features, the Huber Palace still retains the distinction of being one of the largest green spaces in Boğaziçi with its 34 hectares of conservatory.

The Huber Mansion, currently used as the Presidential Residence, is located in the south of Tarabya. Of course, it's not possible to visit Huber's Mansion, which has a 64,000-square-foot preserve overlooking the strait. Of course, it's not possible to visit Huber's Mansion, which has a protected area of 10,000 square meters. In addition to its architectural features, the Huber Palace still retains the distinction of being one of the largest green spaces in Boğaziçi with its 34 hectares of conservatory.

Tarabya, Aynur Sk. No:7, 34457 Sarıyer/İstanbul, Türkiye

Değerlendirmeler

Google Yorumlarda 422 yorumun ortalaması 4.6
Can Berat Toksoy
14 Tem 2022
(5 ay önce)
son dönem osmanlı eseri olan köşk bugün cumhurbaşkanlarının istanbuldaki yazlık köşkü olarak kullanılıyor istanbul boğazımızın sonlarındaki son incisidir
Hâluk Ömer Sâkioğlu
11 Ağu 2022
(4 ay önce)
Dışarıdan gördük ama tabiki içini gezmek nasip olmadı. Tarabya koyuna yakın mevkide, tahminim 120 yıllık olan, Yurtdışından gelen diplomatik devĺet adamlarının ve heyetlerin ağırlandığı tarihi köşk.(zamanında Merkel geldiğinde çok beğenmişti)
Gökhan KÖROĞLU
26 Ağu 2019
(3 yıl önce)
Atatürk'ün 1935'te yaptırdığı Florya Deniz Köşkü'nün kullanılmaz duruma gelip Millî Saraylara devredilmesinden sonra Cumhurbaşkanları için İstanbul'da yeni bir mekân ihtiyacı doğdu. 1985'te Cumhurbaşkanlığı'na tahsis edilen, mimarîsi ve tarihiyle Boğaziçi'nin en gösterişli malikânelerden biri olan Huber Köşkü'nün de bulunduğu Tarabya yerleşkesi bu ihtiyacı karşılamak için kullanılmaya başlandı. Huber Köşkü’nün 1986–1988 yılları arasında gördüğü kısmî tadilattan sonra 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren yaz aylarında ikişer ay süre ile bu köşkü kullandı. Tarihî bahçeye havuz yapılması (1987), 20 daireli personel lojmanı ile 150 kişilik asker-polis ve hizmetliler için hizmet binası inşa edilmesi (1988) bu düzenlemeler kapsamındadır. Cumhurbaşkanlığının, yazlık konut ve çalışma ofisi ihtiyaçlarına ek olarak yabancı devlet başkanlarının ağırlanacağı, büyük resepsiyonların verileceği temel ve tamamlayıcı mekânları da içeren özgün bir yapı kompleksine kavuşması ise 1993–2000 yılları arasına yayılan yoğun bir çalışma dönemine uzanır. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in talimatlarıyla başlayan restorasyon sürecinde, arazinin tarihî, kültürel ve doğal değerlerinin korunması, mevcut yapı yoğunluğu aşılmaksızın çevreye dost, Cumhurbaşkanlığına yaraşır yeni yapıların tasarlanması ve uygulanması amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda Cumhurbaşkanlığı Tarabya Köşkü Yerleşkesinde; Cumhurbaşkanlığı Konutu, Yabancı Devlet Başkanlıkları Konukevi, Resepsiyon Alanları Misafirhane ve Sosyal Merkez’den oluşan kompleksin yapımı tamamlanarak üst düzey bir tasarım performansı sergilenmiştir. Tarihi 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında Alman Mauser ve Krupp firmalarının temsilciliğini yapan silâh komisyoncusu Huber Kardeşler tarafından yaptırılan köşk, bugün de aynı adla anılmaktadır. Huberler, Almanya'nın yazlık elçilik binasına yakın olması dolayısıyla özellikle bu köşkü tercih etmişlerdir. İkinci Meşrutiyet’ten sonra Huber Kardeşlerin ülkelerine dönmesi üzerine mülkiyeti 1932 yılına kadar Mısırlı Prenses Kadriye ve eşi Mahmut Hayri Paşa’ya geçen köşk, bu tarihten sonra Notre Dame de Sion Okulu’na bağışlanmış ve tapuya Therese Clement ve Marie Aimee Odent adına kaydedilmiştir. Clement ve Odent’den varislerine intikal eden köşk ve arazisi 1973 yılında Boğaziçi İnşaat Turizm Anonim Şirketine satılmış, 1985 yılında kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne tahsis edilmiştir. 1997–2000 yılları arasında ise tarihî heykel grupları ile konağın cephe, çatı restorasyonu ve çevre düzenlemesi yaptırılmıştır. Mimarî Yapısı Huber Köşkü, birbirine eklenen iki binadan oluşan bir konak, konağın kuzeyinde yine büyük bir özenle yapılan ahır ve arabalık bölümlerinden oluşan Faytonhane, Setüstü Köşkü, Av Köşkü, sera ile değerli ağaçların oluşturduğu bitki örtüsü ve heykel grupları, duvarlar ve nişlerin bütünüdür. İlk binanın mimarı ve inşa tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapının ikinci evresinde ana binaya yapılan bazı eklemeler, İstanbul'da bulunduğu dönemde önemli eserlere imza atan İtalyan Mimar Raimondo D'Aranco tarafından inşa edilmiştir. D'Aronco'nun düzenlemeleri Huber Köşkü'ne, bugünkü anıtsal görünümü ve eşsiz bir perspektif kazandırmıştır. İktisatçı-yazar Orhan Erdenen, mimarî karakteri art nouveau olarak tanımlanan bu köşkü Boğaz'daki diğer yalılardan ayıran ve dünyada neredeyse benzersiz kılan bir özelliği şöyle ifade etmektedir: “Mimarîsi Çin, Hint, İran, İslam, Osmanlı ve Avrupa üsluplarının bir karışımı. Adeta ayrı ayrı milletlerden mimarlar nöbetleşe çalışarak yapıları tamamlamışlar gibi..." Huber Köşkü, mimarî özelliklerinin yanı sıra, 34 hektarlık korusuyla Boğaziçi'nin en geniş yeşil alanlarından biri olma özelliğini halen korumaktadır.
Sinan
29 Nis 2022
(8 ay önce)
Lütfen bu mesajımı sayın cumhurbaşkanıma iletin! Cumhurbaşkanım selamünaleyküm. Ben size ve dava arkadaşlarımıza saygı duyuyorum. Ama sizin adınızı kullanarak külhanbey gibi ortada dolaşanlara tahammül edemiyorum. Bu size faydadan daha çok zarar verir bunu bir vatandaş olarak size bildirmenin tek yolu bu olduğunu düşündüm. Ben bir belediyede kamu görevlisiyim. Bu cumhurbaşkanı arabası diyerek kin nefret içinde her şeyi yaparım her yere girerim kimse bana karışamaz edalarıyla çok kötü bir izlenim bırakıyor sizin ve vasfınıza. Bunu sadece ben değil bütün çalışma arkadaşlarım söylüyor. Lütfen rica ederim bu tarz insanları bünyenizde barındırıyorsanız ciddi bir şekilde uyarın. Nefsine uyan adil bir insan olmuş olsaydım sizi çok sevdiğim halde size bu seçimde oy vermezdim. (34 GV 5944) Orta yaşlarda jöle saçlı güneş gözlüklü iPhone13pro telefonu var ve eşofmanlı
brsn s.
09 May 2019
(3 yıl önce)
Üç katlı, on odalı, iki sofalı ve üç banyolu olan yalı Boğaziçi’nin, soğan kubbeleriyle dikkat çeken yalılardan biri. Yalıyı yaptıran da, mimarı da bilinmiyor. Bilinen, August Huber’in 1890 yılında bu yalıyı bir Ermeni ailesinden satın aldığı. Yalı, o andan sonra Huber’in adıyla anılmaya başlandı. Mösyö Huber, yalıyı satın aldıktan sonra, dönemin ünlü İtalyan mimarı Raimondo D’Aronco’ya yalının çevresine bir kaç yapı ekletti. Böylece yalı birkaç binadan oluşan bir tür külliye görünümü kazandı. Yalının bahçesi de Boğaziçi’nin en geniş yeşil alanlarından biri ve sanatkarı bilinmeyen heykellerle süslü. Yalı 1985 yılında dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı yazlık Köşkü haline getirildi.
This is Karaköy

This is Karaköy

Historically a port and trading center, Karaköy is now home to unusual cafes and boutiques for young fashion ...
The Guard of Fethi Pasha

The Guard of Fethi Pasha

The Fethi Pasha Guard, which starts from a hill overlooking the Istanbul Strait and descends to the coast, ...
The Conqueror's Guard in the Room

The Conqueror's Guard in the Room

Otağtepe Fatih Guard is one of the highlights that offers unique views of Istanbul located in Otağtepe. From ...