The St. The Basilica of Jean.

Selçuk ilçesine gelen her kişi buraya gelip burayı görmelidir çünkü Efes antik kentini anlamaya buradan başlayacaksınız. Buraya gelmek isteyenler için ulaşım çok rahat şehir merkezine çok yakın, belediye binasını geçerseniz kaleyi görürsünüz yokuştan çıkın ve karşınızda görkemli surlar. Girişte MÜZEKART geçerli, yok ise 30 lira gibi bir ücreti var. Kışın bizim müzelerimiz nedense ilgisiz ve alakasız oluyor bakım ve hizmet bana göre az, gittiğimde birkaç yabancı turist vardı ve bilgi edinmek için bana danıştılar maalesef bende onlar kadar biliyordum. İçerisin düzenlenmeye ihtiyaçı var, içeride kafe ve hediyelik eşya yeri var. Burası Hristiyan alemi için çok değerli bir yer, Hıristiyanlığın en önemli figürlerinden biri sayılan St. John ( St.Jean), Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri. "Aziz Yahya” olarak da bilinen St. John'ın, "Yahya İncili”ni Efes'te yazdığı düşünülüyor. St. John'ın mezarı üstüne inşa edilen bazilika ise erken Hıristiyanlık döneminin en önemli tanıklarından.

Ölmeden önce görülmesi gereken önemli bir tarihi mekan! Aziz Yohannes(Yahya) Bazilikası İzmir İli, Selçuk İlçe merkezinde yer alan ve uzun yıllar Efes Antik Kenti’nin son kurulduğu yer olarak bilinen Ayasuluk Tepesi’nde 1990 yılından sonra yapılan kazılar Efes’in tarihini tamamen değiştirmiştir. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanlı kolonistler tarafından kurulduğu varsayılan Efes’in çok daha önce Neolitik Çağ’da (M.Ö. 7000) var olduğu ve Ayasuluk Tepesi’nin Orta Tunç Çağ’dan (M.Ö. 2000) sonra İlk Efes yerleşmelerinden biri ve en önemlisi olduğu anlaşılmıştır. Hitit İmparatorluk Dönemi’nde Batı Anadolu’da Hititlere yarı bağımlı Arzawa-Mira Krallığı’nın başkenti olan APASAS’ın Ayasuluk Tepesi olduğu kabul görmektedir. M.Ö. 1900-560 yılları arasında Efes çevresindeki en önemli yerleşim yeri Ayasuluk Tepesi’ndeki kent veya kaledir. Çünkü Efes çevresinde bu döneme ilişkin buluntular şimdilik yoğun olarak Ayasuluk Tepesi ve bu yerleşmeye bağlı kült yeri olan Artemis Tapınağı’nda ortaya çıkmıştır. Lydia Kralı Kroisos Efes’i alıncaya kadar (M.Ö. 560) anakent konumundaki Ayasuluk Tepesi’ndeki yerleşme, Kroisos’un zorlamasıyla Artemis Tapınağı çevresindeki yeni yerine taşınmıştır. “II. Efes” olarak tanımlanan kent, şimdilik yüzeyden en az 4.00 m. derinde kazılmayı beklemektedir.

Selçuk'a gittiğinizde o kadar çok gezeceğiniz yer oluyor ki insanın aklı şaşıyor bu topraklarda hangi milletler yaşamış diye. Bence tura ilk buradan başlanmalı, sabahın erken saatlerinde gidilmeli. Biz 10 da gittiğimizde kimse yoktu hem hava sıcaklığı çok güzeldi hem de bol bol fotoğraf çekindik. Giriş ücretli ancak müze kartı sayesinde biz ücretsiz girdik. Önce Bazilikayı gezdik ardından kale içine çıktık. Önünüzde tarihi kalıntılar, sağınızda kuş bakışı Selçuk, solunuzda yemyeşil topraklar ve arkasında masmavi deniz gerçekten büyüleniyor insan. Bu arada girişteki otopark ücretli (10 TL) ama yan sokaklar ücretsiz.

Müze kart geçerli, yoksa da hemen çıkartılabiliyor. Geniş bir alan olduğu için tamamını gezmek biraz vakit alıyor. Genelde yabancı turistlerin turlarla geldiği bir yer bazen kalabalık olabiliyormuş. Özellikle gün batımında gitmeniz iyi olabilir hem manzarasını izlemek için hemde öğlen güneşinin altında kalmamak açısından. Hikayeleriyle beraber gezildiğinde etkileyici bir mekan. Bazilika'da gezerken adeta mekan tekrardan canlanıyor, tarihin kokusunu alıyorsunuz. Eğer yolunuz Selçuk a düşerse görülmeye değer.

Mutlaka gidilmeli ama mümkünse az güneşli bir günde. Giriş ücreti 40 TL, müzekart ile de giriş yapabiliyorsunuz.