Istanbul

The Kınalıda Mosque

Adanın hemen sahil şeridinde minik bir cami. Vapurdan iner inmez sola doğru yürüyüncekarşınıza çıkacaktır.

Farklı bir tarz camii. Modern ve bakımlı.

Kınalıada Camii. Kınalıada Camii, Kınalıçarşı caddesi No: 15 lokasyonunda yer almaktadır. Camii hemen Mavi Marmara motor iskelesinin solunda, Kınalıada Eczanesinin karşısındadır. Bulunduğu alan Kınalıada Merkezidir. Camii’nin yanında küçük bir parkta bulunmaktadır. Kınalıada Camii, 1964 yılında Başar ACAR ve Turhan UYAROĞLU tarafından inşa edilmiş ve ibadete açılmıştır. Camii’nin inşaatı birtakım nedenlerden dolayı beş yıl kadar sürmüştür. Kınalıada Camii’nin farklı mimarisi turistlerin ilgisini çekmektedir. Kınalıada Camii’nin inşa edilme düşüncesi 1950’lilerden sonra ortaya çıkıyor. Bu döneme kadar adada camii bulunmamaktadır. 1958 yılında, Karaköy Meydanı’nın düzenleme çalışmaları kapsamında yine Karaköy Meydanında bulunan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii yıkılacaktır. Bu camii, İkinci Abdülhamit tarafından, Yıldız Sarayı’nın yaveran dairelerinin de mimarı olan İtalyan mimar Ramindo D’Aronco’ya yaptırılmıştır. Söz konusu bu camii’nin içine de Venedik’ten getirilen ince işlemeli ve nitelikli avizeler yerleştirilmiştir. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin yıkım aşamasında, uzun yıllar Kınalıada’ da Muhtarlık yapmış olan Nazif İLTER, ortaya bir düşünce ileri sürer. Buna göre, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camiisi numaralanarak parçalanacak, parçalar Kınalıada’ya taşınacak ve orada yine bu camii monte edilecekti. Bu şekilde hem müslüman halkın ihtiyacı karşılanacak hem de eser korunmuş olacaktı. Bu düşünce kabul görür ve harekete geçilir. Camii parçalara ayrılır. Caminin minberi, mihrabı başka camilere gönderilir. Camiye ait diğer parçalar ise Kınalıada’ya gönderilmek üzere teknelere yüklenir. Ancak, Karaköy-Kınalıada arası yol alan tekne, dalgalar sonucu yan yatar. İki üzeri işlemelerle süslü mermer blok hariç caminin bütün parçaları Marmara Denizi’nin dibine gömülür. Kurtarılan parçalar ise şu an Kınalıada Camii içinde yer almaktadır. Bu üzücü durum karşısında yeni camii fikri ortaya çıkar. Kınalıada Camii elli dört yıldan beri adanın ilk ve tek camiisi konumundadır. Camiinin mimarisinde modern çizgiler kullanılmıştır.

Cami, son derece farklı ve modern bir görünüme sahiptir. Kubbesi olmayan caminin tavanı üçgen formdadır. Minaresi de klasik cami yapılarının aksine camiye bitişik değil, camiden bağımsız bir şekilde ve caminin çatısı gibi üçgen formdadır. Ayrıca cami, renkli camlarla süslenmiş, modern duvarlarla çevrilmiştir. Kaynak: ww w.adalarmuzesi.or g/cms/projeler/mimari-miras-veritabani?sobi2Task=sobi2Details&catid=10&sobi2Id=172 Kınalıada’da bir cami var; tabelası olmasa, cami olduğu anlaşılmıyor. Şerefesi, merdiveni ya da külahı yok… Bu minareye müezzin çıkmıyor. Kubbesi de yok zaten. Bu iki cami arasında rivayetlere göre bir bağlantı var: “1958 yılında yerinden sökülen Karaköy Cami’den alınan iki parça mermer Kınalıada’daki camide. Birisi, caminin avlusunda yatıyor, diğeri de cami duvarının yapımı sırasında tuğla olarak kullanılmış.” Cami, yol genişlesin, Kınalıada’daki Müslüman halk camisiz kalmasın diye yıkılmış ve taşınmak üzere parçalarına ayrılıp adaya doğru sefere çıkmış. Bu sefer esnasında gemi yan yatmış, içindekiler Boğaz’ın derinliklerinde yerini bulmuş. Açıklanan budur. Camide bulunan halılardan, saatlerden, şamdanlardan ve Venedik’ten getirilen değerli avizeden haber yok. Nerede oldukları bilinmiyor.İtalyan mimar Raimondo D’Aronco tarafından yapılan ve Art Nouveau akımının ilk örneği olduğu söylenen caminin yolun genişliği ile ilgili problemi, hemen karşısında bulunan Ziraat Bankası yaratmamış mesela. Bu konuyla ilgili araştırma yapan Prof. Dr. Afife Batur’a göre, kaybolan eserler el altından satılmış olabilir. Mihrabı da, şu an Kasımpaşa’daki Yahya Kethüda Camii’ndeymiş, söylenenlere bakılırsa. Gelelim 2002′ye; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Karaköy Camii’nin yeniden inşasını yatırım programına alıp, 2012 Temmuz’unda Tarihi Çevreyi Koruma Müdürlüğü aracılığıyla AGS Mimarlık şirketiyle sözleşme imzalayarak caminin yeniden inşasında ilk adımı atmış. Projenin yetkililerinden Sebahattin Demirtepe, “Caminin İtalyan mimar D’Aronco’ya ait çizimlerini, İtalya’daki Udine Kent Müzesi’nden edindik. Parça parça orijinal eskizleri yorumlayarak projeyi oluşturduk. Projeyi, İtalya’da D’Aronco’yu bilen, takip eden uzman ve akademisyenlerle iletişim halinde yürütüyoruz” demiş. Kaynak: m.on5yirmi5.co m/kinaliada-camii-132935.html

Cami çok güzel. Ancak tuvaletleri çok kirli. Temizlenmediği çok açık ama kullananların da dikkat etmediği bir yer.