Gordion Antik Kenti
Gordion Antik Kenti
Gordion Antik Kenti, Türkiye’nin Ankara ilinde bulunan ve tarihte Frigya uygarlığının merkezi olan bir antik yerleşimdir. Gordion, hem arkeolojik açıdan hem de efsanelere konu olan kral Midas gibi tarihi kişiliklerle ilgili olarak önemli bir kültürel miras niteliği taşımaktadır. Bu yazıda, Gordion Antik Kenti’nin tarihi, efsanesi, giriş ücreti ve ziyaret saatleri hakkında bilgi verilecektir.
Gordion Antik Kenti Tarihi
Gordion Antik Kenti’nin tarihi, M.Ö. 2500 yıllarına kadar uzanmaktadır. Bu dönemde, Erken Bronz Çağı’na ait bir yerleşim olarak kurulan Gordion, daha sonra Hititlerin egemenliği altına girmiştir. M.Ö. 12. yüzyılın sonlarında ise Frigler, Anadolu’ya gelerek Gordion’u ele geçirmiş ve başkent yapmışlardır. Frigler, Trakya ve Balkanlar’dan göç eden bir kavim olarak bilinmektedir.
Friglerin en ünlü kralı Midas’tır. Midas, hem dokunduğu her şeyi altına çevirdiği hem de eşek kulaklarına sahip olduğu efsaneleriyle tanınmaktadır. Midas’ın babası Gordios’un da Gordion’u kurduğu ve adını verdiği rivayet edilir. Midas, M.Ö. 8. yüzyılda hüküm sürmüş ve Gordion’u en parlak dönemine ulaştırmıştır.
Midas’ın ölümünden sonra Frigya Krallığı zayıflamış ve M.Ö. 7. yüzyılda Kimmerler tarafından istila edilmiştir. Daha sonra Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Galatlar, Romalılar ve Bizanslılar gibi çeşitli devletlerin hakimiyetine giren Gordion, zamanla önemini yitirmiş ve terk edilmiştir.
Gordion Antik Kenti’nin günümüze ulaşan kalıntıları, 1900 yılında Gustav Körte ve Alfred Körte kardeşler tarafından keşfedilmiştir. Daha sonra 1950-1973 yılları arasında Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır. Bugün Gordion Müzesi’nde antik kentin eserleri sergilenmektedir.
Gordion Antik Kenti Efsanesi
Gordion Antik Kenti’nin en meşhur efsanesi, Gordion Düğümü olarak bilinen bir olaya dayanmaktadır. Bu efsaneye göre, Frigya’da kral olacak kişi, bir kartalın konduğu arabayı bulacak ve arabayı tapınağa bağlayan düğümü çözecektir. Bu araba Gordios’un arabasıdır ve düğüm çok karmaşıktır.
Makedonya Kralı Büyük İskender, M.Ö. 333 yılında Anadolu’yu fethetmek için geldiğinde Gordion’a da uğramıştır. İskender, Gordion Düğümü’nü çözmek istemiştir ancak başaramamıştır. Bunun üzerine kılıcını çekerek düğümü kesmiştir. Bu şekilde de efsaneyi yerine getirdiği kabul edilmiştir.
Gordion Düğümü’nün kesilmesinin ardından İskender’in Asya seferinde büyük başarılar elde ettiği ve dünyanın büyük bir bölümünü fethettiği bilinmektedir. Bu nedenle Gordion Düğümü, zor bir sorunu basit bir yöntemle çözmek anlamında bir deyim haline gelmiştir.
Gordion Antik Kenti Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Gordion Antik Kenti’ni ziyaret etmek isteyenler, giriş ücreti olarak 10 TL ödemektedir. Müze Kart sahipleri ise ücretsiz olarak girebilmektedir. Gordion Antik Kenti, haftanın her günü 08.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Ancak kış aylarında saat 16.00’da kapanmaktadır.
Gordion Antik Kenti, Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Yassıhöyük Köyü’nde bulunmaktadır. Ankara’dan Gordion’a gitmek için otobüs, tren veya özel araç kullanılabilir. Otobüsle gitmek isteyenler, AŞTİ’den Polatlı’ya giden otobüslere binip Polatlı’da inebilirler. Buradan da Yassıhöyük Köyü’ne giden minibüslere aktarma yapabilirler.
Trenle gitmek isteyenler, Ankara Garı’ndan Polatlı’ya giden trenlere binebilirler. Polatlı’da indikten sonra da minibüslere aktarma yapabilirler. Özel araçla gitmek isteyenler ise Ankara-İzmir yolu üzerinden Polatlı’ya ulaşabilirler. Buradan da Yassıhöyük Köyü tabelalarını takip ederek Gordion’a varabilirler.
Gordion Antik Kenti, hem tarihi hem de kültürel açıdan zengin bir yerdir. Frigya uygarlığının izlerini taşıyan bu antik kent, efsaneleriyle de ilgi çekmektedir. Gordion’u ziyaret ederek bu tarihi güzelliği yakından görebilir ve Friglerin yaşamına tanıklık edebilirsiniz.
Gordion Antik Kenti, Ankara'nın 100 km batısında, Polatlı ilçesinde yer alıyor. Burası, M.Ö. 9. yüzyıldan itibaren Frigya Krallığı'nın başkenti olarak biliniyor. Frigya Krallığı, Anadolu'nun en güçlü devletlerinden biriydi ve ünlü kralı Midas'ın efsanesiyle tanınıyor. Midas, her dokunduğu şeyi altına çeviren bir kraldı. Ancak bu yeteneği onu mutlu etmedi, aksine hayatını zorlaştırdı. Midas, bu lanetten kurtulmak için tanrılara yalvardı ve sonunda dokunduğu her şeyi suya dönüştüren bir nehirde yıkandı. Midas'ın mezarı da Gordion'da bulunuyor.
Hem arkeolojik hem de doğal bir miras olarak önem taşıyan Gordion’da, Frigya dönemine ait çok sayıda yapı, eser ve buluntu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, Gordion'un çevresindeki peyzaj da korunarak, çeşitli bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapması sağlanmıştır.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmek, Gordion Antik Kenti'nin korunması ve tanıtılması için büyük bir fırsat. Bu sayede hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekeceği ve ülkemizin kültürel mirasına katkı sağlayacağı kesin
Değerlendirmeler