Beyşehir Gölü Rotası
Beyşehir Gölü Rotası
Tarih, kültür ve eşsiz doğal güzelliklerin iç içe yaşandığı Beyşehir, bu özelliklerini günümüze kadar devam ettirebilmiş dünyanın sayılı şehirlerinden birisidir. M.Ö. 8.000 yıllık geçmişinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Beyşehir, köklü geçmişinden miras kalan tarihi yapılarıyla, muhteşem doğal güzellikleriyle, zengin kültürüyle ayrıcalıklı bir yere sahiptir.
Beyşehir’in 10 km. kuzeybatısında yer alan, günümüzden yaklaşık 8.000 yıl öncesine tarihlenen bir Neolitik Çağ höyüğü olan Erbaba Höyüğü Beyşehir için en erken buluntuları sağlamaktadır. Kurt Beşiği ve Eflatun Pınar Anıtlarından da anlaşılacağı üzere kentin en önemli devrini Hititler Dönemi’nde yaşadığı düşünülmektedir. M.Ö. 2.000 yılları arasında Hititler; Eflatunpınar ve Fasıllar'da ölmez eserler bırakmışlardır.
M.Ö. 78-74 yılları arasında Roma İmparatorluğu hâkimiyetine geçen kentin Türk yurdu olması yönündeki çalışmalar Anadolu Selçukluları zamanında başlamıştır. Daha sonra maruz kaldığı Moğol istilasından sonra ise kent, Viranşehir adıyla anılmaya başlanmıştır. Eşrefoğlu Beyliği’nin kuruluşuyla birlikte ise çeşitli aşamalardan geçip en son Beyşehir adını almıştır.
İlçe turizmine canlılık kazandıran ve yurdumuzun üçüncü büyük gölü olan Beyşehir Gölü milli park hüviyetindedir. Göl üzerinde otuza yakın ada, on üç çeşit balık vardır. Ayrıca Kubad Âbâd Sarayı kalıntısı, Beyşehir'in batısında ve Beyşehir Gölü'nün güneyinde Gölyaka Beldesinin 1.5 km kuzeyinde sahildedir. Bunların yanı sıra Beyşehir köprüsü, Çifte Hamam, Bedesten, Yaka Manastır, göl içerisinde Hacı Akif Adası (dikit ve sarkıtlarla dolu mağaralarıyla) önemli turistik yerlerdendir. Doğa ve tarih meraklıları için mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerin başında gelen Beyşehir, civar ilçelerin aksine her geçen gün nüfusu artan ve gelişme gösteren yerler arasındadır. Göl kenarında kurulu motel ve pansiyonlar, özellikle yaz ayları içinde dolup taşmakta, başta Konya merkezinden olmak üzere çeşitli bölgelerden gelenler Yaka Manastır'da pikniğe çıkmaktadırlar. Otantik ve nostaljik özelliğini kaybetmeyen köyleri ve av turizmi açısından önemli bölgeleriyle Beyşehir tam bir turizm cenneti sayılabilir.