Aya Yorgi Uçurum Manastırı
Aya Yorgi Uçurum Manastırı
Aya Yorgi Manastırı, hem tarihi hem de doğal güzelliğin keyfi bir arada yaşayan yemyeşil ağaçların içinde manzarasıyla kendine hayran bırakan halk diliyle Aya Yorgi Uçurum Manastırı; Geçmişte birçok olumsuzlukla karşı oluşmuş 18.yüzyılda gerçekleşen büyük bir ölümde ciddi hasarlar geçmiş eski miraslar kalmış durumda.
Kilise, özellikle Noel ve kutlama gibi önemli dini bayramlarda ziyaretçi akınına uğrar. Ziyaretçiler burada dua etmek, mum yakmak, kilisenin tarihi özelliklerini görmek ve fotoğraf çekmek için gelirler. Ayrıca, kilisenin bulunduğu yer, Büyükada'nın en yüksek geleceğine sahip olduğu yerden, adanın manzarasını izlemek ve doğayla iç içe olmak isteyenler tarafından da sık sık ziyaret edilmektedir. Ancak, girmenin kiliseye saygı göstermeleri ve tarihi özelliklerin korunması için yapılmaması önemlidir. Girişlerin ücretsiz olduğu Manastır şu an ziyarete açık çıkış sadece dışarıdan görülebilmektedir.
Aya Yorgi Manastırı, Efes'teki Meryem Ana'nın Evi ile birlikte Hristiyanlar tarafından Türkiye'deki iki haç evinden biri kabul ediliyor. Bu nedenle her sene 23 Nisan ve 24 Eylül ekinokslarında bulunduğu yerin ziyaretçi akınına uğruyor. Ortodoks mezhebinde 23 Nisan, Yorgo' ların “isim günü” olarak kabul ediliyor. Bu tarihler arasında çıplak ayakla hiç konuşmadan kiliseye çıkarsanız haç yapmış olarak kabul ediyorlar.
Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Büyükada'nın denize bakan kuzey tarafında sarp bir kayalığın tepesinde yer almaktadır. İlk olarak MS 6. yüzyılda dünyadan soyutlanma ve yalnızlık arayan keşişler tarafından inşa edilmiştir. Yüzyıllar boyunca, manastır birkaç kez genişletildi ve 18. yüzyıla kadar uzanan mevcut binalarla yenilendi.
Bugün Aya Yorgi Uçurum Manastırı, manastıra uzun bir merdiven çıkarak veya teleferikle ulaşabilen Büyükada ziyaretçilerinin popüler bir destinasyonudur. Manastır, denizin ve çevredeki doğanın muhteşem manzaralarını sunmaktadır ve aynı zamanda St. George'a adanmış küçük bir şapele de ev sahipliği yapmaktadır.
Ziyaretçiler manastır arazisini keşfedebilir ve şapel, çan kulesi ve keşişlerin yaşam alanları dahil olmak üzere çeşitli binaları görebilir. Tesis bünyesinde manastırın tarihine ait eserlerin sergilendiği küçük bir müze de bulunmaktadır.
Genel olarak, Aya Yorgi Uçurum Manastırı, ziyaretçilerine güzel Büyükada adasında yalnızlık ve manevi yansıma arayan keşişlerin yaşamlarına bir bakış sunan eşsiz ve büyüleyici bir tarihi mekandır.
Aya Yorgi Manastırına Nasıl Çıkılır?
Aya Yorgi Manastırına gitmek için iki seçenek bulunur. İlk fayton kiralayarak buraya gitmek sonra ise bisiklet kiralamaktır. Dilerseniz yaya olarak da oturmak. Ama topraklarında açıklamak üzere yokuş ve tırmanmak gerektiren bu yol sizi uzun süre yorabilir.Uçurum Manastırının bulunduğu Heybeliada' ya gün içinde çeşitli seferler düzenleniyor. İstanbul' un birçok yolcu seferlerine başlayan İstanbul Şehir Hatları, İstanbul Deniz Otobüsü, Tur yol, Dentur ve Mavi Marmara seçenekleri ile adaya ulaşım mevcut olup İstanbul'un iskele çeşitli denizyolu boyunca ulaşımı içeren Aya Yorgi Kadıköy'den isteyenler için hafta içi ve Cuma günü 07.10 ile 23.55 saatleri arasında sefer yapan şehir hatları mevcuttur. Ayrıca vapur ya da 09.00 19.00 saatleri arasında sefer yapan firma seçenekleri mevcuttur.
Aya Yorgi Manastırında Yapılacak Aktiviteler
Aya Yorgi Kilisesine gelenlerin en çok yaptığı şey burada dilek dilemek. Kiliseye ulaşmayı başaranlar buradan bir anahtar ya da çan barındırıyor. İnanca göre, kilit alan kişileri kabul ederse bu eşyaları tekrar kiliseye getirmek zorundadır. Aynı zamanda kiliseye çıkan yokuşta ip bağlayanların da olacaklarının gerçekleşebileceğine, ilerleyenlerin de kısmetlerinin açılacağına inanılıyor. Dileklerinizi bir yazıp kilisede ki dilek kutusuna atabilirsiniz. Bir de renkli adak mumlarından yakabilirsiniz. Bazı yerlerde ise kilisenin arkasında küp şekerler ve ağaç dallarını dizerek oluşturdukları harf ve çizimlerle dilek diliyorlar.
Aya Yorgi Manastırı Hangi Saatler Arası Açıktır?
Aya Yorgi Manastırı, Pazar günü 09.15 – 12.20 arasında yapılan pazar ayini dışında her gün saat 08.30 ve hafta içi her gün saat 16.00' ya kadar ziyaret edilebiliyor. Sadece pazarlarken burada ayin ifadesini sağlamak için içeri alınmıyor. Aya Yorgi Kilisesi girişleri ücretsizdir. Büyükada Gezilecek yerler arasında Rum Yetimhanesi, Adalar Müzesi, Dil Burnu Tabiat Parkı, Büyükada Milli Parkı bulunmaktadır.
Aya Yorgi Manastırını Kim Yaptı?
Aya Yorgi Kilisesi, İstanbul adalarının en büyükleri ve belki de en güzeli olan Büyükada'nın en yüksek tahmini, halk arasında Aya Yorgi Uçurumu adı ile bilinen, Agios Georgios Rum Ortodoks Manastırıdır. Bu cenaze, adı MS III. Asırda, Hıristiyan inancından dolayı putperestler tarafından şehit edilen ve bugün mezarı Filistin'de bulunan, Roma ordusunda subay olan, Anadolulu (Kapadokyalı), Aziz Georgios'tan yer almaktadır. Mevcut rivayetlere göre, manastır bin yılı bir maziye sahip olup MS 963 senesinde Bizans İmparatoru Nikiforos Fokas zamanında inşa edilmiştir. Tam olarak kayıtlarda net bilgi bulunmamakla birlikte Osmanlı yönetiminin hoşgörü politikası nedeniyle uzun yıllar boyunca Ortodoks kilisesi olarak kullanılmıştır.
Aya Yorgi Manastırı Ne Zaman Dilek Dilenir?
Aya Yorgi Kilisesi ya da Aya Yorgi uçurum manastırı, Türkiye'nin Bilecik kentinin Osmaneli ilçesinde bulunan bir Rum Ortodoks kilisesidir. İstanbul Büyükada'daki Aya Yorgi Kilisesi'ne her yıl 23 Nisan'da Azap Yokuşu'ndan yapılan tırmanış geleneği, tuvalet içeriği az sayıda kişiyle gerçekleşmektedir. Büyükada'da bulunan Aya Yorgi Kilisesi her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde, dilek dilemek isteyenlerin akınına uğruyor. İsteyenler anne dikebiliyor isteyenler kilit takabiliyor.
Aya Yorgi Uçurum Manastırı Hikâyesi
Aya Yorgi Kilisesi, pek çok eserin yer almaktadır. Gelenlerin en çok dikkatini çeken ise, mızrağı ile bir canavarı öldüren Saint George deniz heykelidir. Kilisenin bu heykellerinin dahil olduğu efsanesi ise şöyledir; Bizans dönemi işgali altında kalan adanın papazları, heykelleri ve kutsal eşyaları yağmacılardan kurtarmak için biriktirilmiş gömmüşlerdir. Aradan geçen uzun yılların ardından Rumların Aya Yorgos ‘un belirttiği zaman içinde Aya Yorgi olarak anılmaya başlayan aziz, bir gün çobanın rüyasına girdi, ondan kiliseye giden yokuşu tırmanmasını istemiş, çan sesinin geldiği bir yerde sona ermesini kazmasını istemiş. İlk baştaki rüyasını almaya almayan çoban rüyasını birkaç gün üst üste yerleşimli, açık ayakla yoluna çıkmaya ve başlayan çan ses kesilince bulunduğu yerde kazmaya başladı. Toprağın altından çıkan heykelleri ve kutsal eşyalarını bedenlerinin rüyasının boş olmadığını anlamış.
Değerlendirmeler