Myus Antik Kenti

Myus Antik Kenti, Bafa Gölü’nün kıyısında bulunan antik kent, Didim merkeze 45 km mesafede bulunuyor. Avşar Köyü sınırlarında bulunan kenti, Strabon’un eserlerinden edinilen bilgilere göre Şehir Söke’ye 30 km mesafede bulunuyor. Atina Kralı Kodros’un oğlunun kurduğu biliniyor. Irmaktan gelen çamurlarla birlikte sineklerin bolca bulunması ve yoksul bir kent olması nedeniyle ...

Myus Antik Kenti

Myus Antik Kenti, Bafa Gölü’nün kıyısında bulunan antik kent, Didim merkeze 45 km mesafede bulunuyor. Avşar Köyü sınırlarında bulunan kenti, Strabon’un eserlerinden edinilen bilgilere göre Şehir Söke’ye 30 km mesafede bulunuyor. Atina Kralı Kodros’un oğlunun kurduğu biliniyor. Irmaktan gelen çamurlarla birlikte sineklerin bolca bulunması ve yoksul bir kent olması nedeniyle şehrin zaman içinde terk edildiği tahmin edilmektedir. Şehrin en parlak dönemi ise MÖ 5. yüzyılda, Atina-Delos Deniz Birliği’ne dahil olduğu döneme denk gelmiştir. 1908 yılında ilk kazı çalışmaları başlamış ancak, günümüze uzanan yeterli kalıntı ve bilgi yok. Myus Antik Kenti , günümüzde Aydın ilinin Söke ilçesi sınırları içerisinde yer alan antik bir kenttir.

Myus'un tarihi M.Ö. 12. yüzyıla kadar uzanmaktadır ve Lidya Krallığı tarafından yönetilmiştir. Daha sonra Pers İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiş ve İskender'in Pers İmparatorluğunu fethetmesiyle M.Ö. 4. yüzyılda Helenistik dünyanın bir parçası haline gelmiştir.

Myus, Menderes Nehri'nin kıyısında bulunur ve antik dönemde önemli bir liman kenti olarak kabul edilirdi. Şehir, özellikle kereste ve zeytinyağı ticareti ile ünlüydü. Kentin en önemli yapıları arasında, tiyatro, agora, stoa (sütunlu cadde), gymnasium, hamamlar ve tapınaklar yer alır. Ayrıca, Roma İmparatorluğu dönemine ait bazı kalıntılar da bulunmaktadır.

Myus, Hristiyanlık döneminde de önemli bir yerleşim yeri olarak kalmıştır. Ancak, 7. yüzyılda Arap akınları sonrası terk edilmiştir. Bugün, Myus Antik Kenti'nin kalıntıları Söke ilçesi yakınlarında bulunmaktadır ve ziyaretçiler tarafından gezilebilir.

Myus Antik Kenti, Bafa Gölü'nün kıyısında bulunan antik kent, Didim merkeze 45 km uzaklıkta bulunuyor. Avşar Köyü sınırlarında bulunan kent, Strabon'un sınırlarından edinilen bilgilere göre şehir Söke'ye 30 km uzaklıkta bulunuyor. Patika yollardan geçeceğiniz bu yolda çekeceğiniz zahmeti kente ulaştığınızda unutacağınıza eminiz.

Myus Antik Kenti Nerede?

Myus Antik Kenti, Aydın iline bağlı Söke ilçesinin yaklaşık 30 km güneyinde bulunmaktadır. Ulaşmak için Söke Muradiye Caddesi kullanarak Özbaşı mahallesine doğru gidilmeli, Özbaşı'nı aynalarından sonra Çalıköy'e doğru yönü Azap Gölü istikametinde tabelaları takip ederek Myus Antik Kenti 'ne ulaşıyor.

Myus Antik Kenti Ulaşımı Nasıldır?

Myus (myos) Antik Kenti, Menderes limanındaki ören yeri bugün de ıssız ve terk edilmiş bir görünüm sergiler; yoğun karayolları geçişinin bir hayli uzağında kalmakta ve pek az ziyaretçinin dikkati çekebilmiştir. Tam olarak yolu bulunmamasının yanı sıra patika yollardan ve tarla yolundan ulaşım sağlanır. Merkezden gitmek isterseniz Myus(myos) Antik Kentine özel aracınız ile gitmeniz gerekmektedir.

Myus Antik Kenti'nde Ne Yapılır?

Myus Antik Kenti konum olarak sapa kalan Myos Kenti'ni kullanımı az olduğu gibi gerekli özen gösterilmemiştir. Yürüyüş yapmak yada gün batımı manzarasını izlemek isteyenler için şehir gürültüsünden uzak sessiz sakin bir yerdir. Bulunduğu bölgede dinlenme tesisi yoktur. Fotoğraf makinenizi yanınıza almayı unutmayın çünkü küçük olduğu kadar eşsiz manzarası bulunmaktadır. Bu anı ölümsüzleştirmek isteyebilirsiniz. Özel olarak kamp yapma alanı bulunmamaktadır. Karavan seyahati için de yollar çok uygun olmayabilir.

Myus Antik Kenti Kaç Günde Gezilir?

Myus Antik Kenti şehir merkezinden 40 km uzaklıkta ve patika yollardan yürümeniz gerektiği için gününüzün tamamını ayırıp bölgenin tadını çıkarbilirsiniz yada yakınlarında bulunan Eski Güllübahçe, Doğanbey Köyü, Priene Antik Kenti, İlyas Bey Cami'ye de gidebilirsiniz.

Myus Antik Kenti'nde Kamp Yapılır Mı?

Myus Antik Kent'te özel bir kamp yapma tesisi bulunmaz. Yine de yapmak isteyenler elbette yapabilir.

Myus Antik Kenti 

Myus Antik Kenti hakkında bilgi, Strabon'un yazılarından elde edilen bilgilere göre, Atina Kralı Kodros'un, Kydrelos adlı oğlu tarafından yapıldığı biliniyor. Bafa Gölü'nün bir yanında bulunan antik kent, Söke'ye 30 km uzaklıkta bulunan Avşartepe'de bulunuyor. Miletos antik kentinin gölgesinde kalan kent, çevredeki ırmağıktan kaynaklı çamurlaşan toprakların ev sahipliği yaptığı sivrisinekler nedeniyle, sıtma hastalığı yaygın olması ve insanların hastalıkla savaşması nedeniyle mutlulukları uzun sürmemiştir. Bu nedenle terkedilmiş ve İon kentleri arasındaki en mahrem ve değersiz kabul edilen kentlerden biri olarak kabul edilmiştir. Myus antik kent, Atina-Delos Deniz Birliğine katılarak en parlak döneminin 5. yüzyılda yaşamıştır. Kentte ilk kazı çalışmaları 1908 yılında Osmanlı devleti zamanında başlatılmıştır. Miletos kazılarını sürdüren Alman ekibi Myus'ta da çalışmıştır. Bölge halkının taşınabilir eşyalarını götürmeleri zamanla bölgeniin yağmalanması ve tekrar yerleşim yeri olarak kullanılmaması nedeniyle en az kalıntılar bu  bölgeden çıkarılmıştır. 1964 yılında küçük çapta devam ettirilen deneyimlere, bilinenlere önemli bir değişiklik getirmediği gözlemlenmektedir. İonida şimdiye kadar yapılan kazılarda en az buluntuların bu bölgeden çıkarılmıştır. Bu durum bölgeyi hem değersizleştirmiş hemde yanlızlaştırmıştır. 

Bu bölgede bulunan yapıları birlikte göz atalım: Dor düzeninde bir tapınak yer alır. Tapınak bağışlayıcıları Sakız Ağacı Tanrısı Apollon Terbintheos'a ait olarak bilinir. Yan duvarlardan temelleri ile ona karşı uzanan ve peristasis sütunları, daire biçimli bir dizi çukurun içinden günümüze kadar gelmiştir. Büyük taşlardan örülmüş, Kyklop'u bir duvarın yukarısına destekte, aşağı terasa ise yandan sınırlamaktadır. Pausanianın değindiği Dionysos Tapınağı aşağı terastadır. Tapınaktan geçmişten bugüne kalanlar ise kullanılan malzeme nedeniyle, temellerin bir bölümü ile bir istinat duvarı ve beyaz mermerden bir tek sütun kasnağıdır. Ak mermerden yapılmış Dionysos Tapınağı temelleri şimdi de görülebilmektedir, ancak ayakta duran başka kalıntı yok gibidir. Yapılardan bölge halkının dini inancını rahatlıkla görebiliriz.

Bu bölgeden farklı olarak ana yerleşim doğudaki ikinci tepededir. Burada kayalara oyulmuş yürüyüş evleri, mezarlar ve sarnıçlar tasarımı. Myus'ta sürdürülen kazılara ve çevrenin modern yapılaşmadan yoksunluğuna rağmen, ören yerinde işlenmiş taşlara ender rastlanması, bu tür mezarlık yeniden kullanılmak üzere Miletos'a geçiş olasılığı ile açıklanmaktadır.

Çıkarılan kazılarda antik kente giderken, Genç Roma Dönemi'nden arta kalan kalenin kalıntılarını görün. Bölge çalılık bir arazi için olduğu arazi araçlarına daha uygun ve bazı noktalarda zorlu bir yürüyüş yapmanız gereklidir. Bu durumu giydiğiniz ayakkabılara dikkat edebilirsiniz.

Avşar, 09200 Söke/Aydın, Türkiye

Değerlendirmeler

Google Yorumlarda 52 yorumun ortalaması 3.0
Uğur Coşkun Özçelik
14 Tem 2021
(bir yıl önce)
Yolu stabilize ve pamuk tarlalarının hemen yanında. Özel idare yol ve tabelaya bütçe ayırmamış anlaşılan. Gidiş geliş zor görülecek dişe dokunur pek birşey var denemez. Bilgilendirici tabela olmadığından ekstra bir gayretle kendiniz araştırmanız gerekiyor. Gitmeyin bir şey kaybetmezsiniz.
Esra ASLAN
26 Tem 2021
(bir yıl önce)
Yolu yok, tarla yolundan gidiliyor. Tepedeki harabe yapıya otların arasından patikadan ulaşılıyor. Unutulmuş harabe bir antik kent. Antik Kent Harabeleri denilse daha doğru olurdu.
Erdem
07 Haz 2019
(3 yıl önce)
Aracınız arazi aracı değilse gitmeyin çünkü yol yok. Tabelası bile tarihi eser niteliği taşıyor resmen, madem bakım ve yol yapmıyorsunuz ne diye yönlendirme levhası koyarsınız ki. İlerisindeki azap gölünün manzarası çok güzel, oraya gidebilirsiniz.
oğur demir
05 Haz 2022
(7 ay önce)
Yönetenlerimizin tarihimize,tarihi eserlerimize verdiği değeri görmek isteyen buyursun gezsin,ancak yol yok,tarla yolu ile ulaşılabiliyor, çalıdan dikenden otlardan ancak 100 150 mt yaklaşabiliyorsunuz tavsiyem gitmeyin
Celal Bayar
31 Eki 2021
(bir yıl önce)
İon Birliği üyesi on iki kentin en yoksul ve önemsizi belki de Myus idi. Bu konuda ona bir tek Lebedos rakip olabilirdi. Menderesin kenarındaki ören yeri bugün de ıssız ve terk edilmiş bir görünüm sergiler; yoğun karayolları trafiğinin bir hayli uzağında kalmakta ve pek az ziyaretçinin ilgisini çekebilmektedir. Günümüze erişen kalıntılar, onlara ulaşmak için sıkıntı çekmeye değmeyeceğini düşündürebilir gerçekten de. Ama yolların dışında, dünyanın bir ucundaki yerlerden hoşlananlar, sonucu ödüllendirici bulacaklardır. Myus, Avşar Mahallesinin kuzeybatısındadır; köyden yarım saatlik bir yürüyüş ile ören yerine varılabilir. Sarıkemer’de ayrılan yol da çok kötü sayılmaz. Başka bir seçenek ise Özbaşı Mahallesinden gelerek nehri geçmektedir. Miletos kazılarını sürdüren Alman ekibi Myus’ta da çalışmıştır. 1964 yılında küçük çapta devam ettirilen çalışmaların, bilinenlere önemli bir değişiklik getirmediği gözlemlenmektedir.
Mastaura Antik Kenti

Mastaura Antik Kenti

Mastaura Antik Kenti, Mastaura Antik Kenti, Büyük Menderes Vadisi'nin güzellikleri arasında gizlenmiş bir hazine gibidir. Antik dönemdeki zengin ...
Magnesia ad Maeandrum

Magnesia ad Maeandrum

Magnesia ad Maeandrum, Magnesia ad Maeandrum, antik dönemin önemli ticaret merkezlerinden biriydi ve Meander Nehri'nin kıyısında stratejik bir ...
Afrodisias Antik Kenti

Afrodisias Antik Kenti

Afrodisias Antik Kenti, Karya'nın incisi olarak anılan ve eşsiz bir kültür ve sanat merkezi olarak tarihe geçmiştir. Ünlü ...
Milet Antik Kenti

Milet Antik Kenti

Milet Antik Kenti, Milet Antik Kenti, binlerce yıllık tarihi ve zengin kültürel mirasıyla göz kamaştıran bir hazineye sahiptir. ...
Orthosia Antik Kenti

Orthosia Antik Kenti

Orthosia Antik Kenti, Aydın'ın mistik atmosferi içinde gizlenmiş olan Yenipazar'ın kalbinde yüzyıllar boyunca hüküm süren Orthosia Antik Kenti, ...