Osmanlı Kuş Sarayları
Osmanlı Kuş Sarayları
Yapıların üzerine kuş evleri inşa etmek çok eski zamanlardan beri var olan bir gelenekti. Bu sayede hem kuşların rahatı sağlanmış oluyor hem de yapılara girmesi ve kirletmesi engellenmiş olunuyordu. Osmanlı’dan önce de İstanbul’da kuş evleri bulunuyor olsa da 15. Yüzyılda kuş evleri bir sanata dönüştü. Kuş evleri artık çok daha süslü ve ince detaylara sahip bir şekilde yapılmaya başlandı. Böylece Kuş Sarayları meydana çıktı. Üzerine inşa edildiği yapının mimarisinden çok farklı tasarımlara sahip Kuş Sarayları inşa edilirken aynı zamanda yağmur ve rüzgardan etkilenmeyecek şekilde konumlandırılmaya da dikkat ediliyordu. Kuş Sarayları ahşaptan, mermerden veya taştan yapılıyordu. Balkonları, kapıları, çatıları ve hatta kuleleriyle tam manasıyla gerçek bir saraya benzeyen bu yapılar Kuş Köşkü, Serçe Sarayı ve Güvercinlik olarak da isimlendiriliyordu.
Günümüzde Kuş Saraylarının çok azı kalmış olsa da özellikle İstanbul’da halen birkaçını görmeniz mümkün. Fatih ve Üsküdar gibi tarihi yapıların çok olduğu ilçelerde Kuş Saraylarına daha sık rastlayabilirsiniz. Seyyid Hasan Paşa Medresesi, Laleli Camii, Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi, Millet Kütüphanesi, Süleyman Halife Sıbyan Mektebi, Şah Sultan Cami, III. Mustafa Türbesi İstanbul’un Fatih ilçesinde Kuş Saraylarını görebileceğiniz yapılardan bazıları. Yeni Valide Camii, Ayazma Camii, Büyük Selimiye Camii ise Üsküdar’da Kuş Saraylarının hala sağlam kaldığı yapılar.
Değerlendirmeler