Mersin Gezilecek Yerler Mersin
Bir bakışta
Mersin, hoş kokuların yükseldiği, Murt Çalısı'nın verdiği isimle bilinen bir şehirdir. Mersin şehir merkezinden 65 km. uzaklıkta bulunan Narlıkuyu, yer altı sularının denizle buluştuğu yerdir. Toros Dağları’nın orta bölümünde yer alan Arslanköy, meyve ve sebze bahçeleri ile çevrilidir. Mersin’de Deniz Kalesi olarak da bilinen Kızkalesi, Mersin sahil şeridinin sembolik yapılarından biridir. Kızkalesi, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmiştir. Mersin’in Tarsus ilçesi kuruluşundan bu yana devam eden yerleşimi ile dünyanın en eski şehirlerden birisidir. Eshab-ı Kehf olarak da bilinen Yedi Uyurlar Mağarası ve Cami, Müslüman ve Hristiyanlar tarafından kutsal sayılır. Kleopatra Kapısı, Bizans döneminde inşa edilen şehrin etrafını saran surlarının üç kapısı bulunurdu. St. Paul Kilisesi ve St. Paul Kuyusu UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alır.
Akustik kalitesi nedeni ile günümüzde Uluslararası Mersin Müzik Festivali gibi bazı konser ve etkinlikler Kanlıdivane’de yapılır. Silifke’deki Cennet Cehennem Obruklarının derinlikleri sırasıyla 70 ve 128 metredir. Adını, içinde bulunduğu gölün ayna gibi yansıtmasından alan Aynalıgöl Mağarası’nda Buzul Çağı'ndan kalma sarkıt ve dikitler yer alır. Yumuktepe Höyüğünde araştırmalar, buğdayın ilk bu bölgede yetiştiğini ve ekmeğin ilk kez burada yapıldığını gösterir. Silifke’de bulunan Aya Tekla, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde hac merkezi olarak kabul edilmiştir. Mersin Deniz Müzesi Türk deniz savaş tarihine ait 500’den fazla objeye ev sahipliği yapar.
Mersin mutfağı, bölgedeki birçok şehir gibi et yemekleri ve kebapları ile tanınır. Tantuni, jülyen kesilmiş kuzu veya dana etinin haşlanıp demir tavada kavrularak domates, soğan, maydanoz ve biber turşusuyla yapılan popüler bir dürüm çeşididir. Cezerye, üzeri fıstık veya hindistan cevizi ile kaplı tatlı havuçtan yapılan bir tür Türk Lokumu'dur. Anamur muzları, Tarsus üzümleri, Silifke çilekleri, Mut kayısıları, zeytinyağı ve Tarsus Sarıulak Zeytinleri ise bölgenin diğer popüler yöresel ürünleridir.
Mersin, eski adıyla İçel, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesinde bulunan bir liman kentidir. Mersin Limanı Türkiye'nin en büyük limanları arasındadır. Ülkenin en kalabalık onuncu ili olan Mersin, 2019 itibarıyla 1.840.425 nüfusa sahiptir. Mersin yöresinin bilinen en eski ismi Kizzuvatna olup bu ad Hitit devrinde Kue, klasik devirde de Kilikya olmuştur. Bu bölgede yapılan kazı ve araştırmalar, ilk yerleşim izlerinin Cilalı Taş Devri ve Bakır Çağı'nda görüldüğünü ortaya koymuştur. Gözlükule Höyüğü ve Yumuktepe'deki kazı araştırmaları ayrıca yörenin tarihte çok önemli bir merkez olduğunu göstermiştir. M.Ö. 6. yüzyıla kadar yörenin yazılı tarihi Hurri, Luvi, Arzava, Kizzuvatna gibi yerel krallıklar ve bunların kültürleriyle, buraya daha sonraları egemen olan Hitit, Asur ve Babil krallıklarının tarihleri iç içedir. Belli bir dönem Hitit egemenliğinde kalan bölge daha sonra Asur Kralı III. Selomossa'nın, M.Ö. 528 yılında ise Perslerin eline geçmiştir. M.Ö. 527'de Yunanlar yöreyi ve Kıbrıs'ı, M.Ö. 334'te ise Mersin'i Makedonlar ele geçirmiştir.
Türkler’in bölgede ilk kez görülmeleri ise Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmış oğlu Süleyman Şah önderliğindeki Türkmen gruplarının 1082-1083 yılları arasındaki akınlarıyla olmuştur. Osmanlı egemenliği ile birlikte Osmanlı’nın yönetsel birimlerindeki değişim ve gelişmelere bağlı olarak Mersin’in içerisinde bulunduğu bölge, değişik yönetim birimleri içinde yer almıştır. Osmanlı Devleti’nin son günlerinde; Birinci Dünya Savaşı sonrasında Türk yönetiminden çıkma tehlikesini ve bazı bölgelerinde işgali yaşayan il, Millî Mücadele’ye bütün gücüyle katılmıştır. Mersin’in işgalden kurtuluş tarihi ise 3 Ocak 1922’dir.
Tarihî ve turistik açıdan görülmesi gereken başlıca yerler; Alahan Manastırı (Mut), Kravga Köprüsü, Kızkalesi, Yumuktepe, Kanlıdivane (Neapolis), Anamuryum Harabeleri, Viranşehir (Soli), Tarsus - Aziz Pavlus Kilisesi, Silifke-Uzuncaburç, Karaduvar, Ayaş, Çamlıyayla Namrun Kalesi (Lampron) ve Sinap Kalesi, Alahan (Alacahan) Manastırı, Narlıkuyu, Zeus (Jupiter) tapınağı, Cennet Cehennem mağaraları, Çukurpınar mağarası, Korikos Kalesi, Mamure Kalesi, Aslanköy Kaya Mezarları, Adam Kayalar, Tarsus-Ulu Cami, Tarsus-Eski Cami, Büyükeceli Kaya mezarları sayılabilir. Tabiplerin piri Lokman Hekim Tarsus'ta yaşamıştır. Aynı zamanda yılanların padişahı Şahmeran ile ilgili rivayet de şöyledir: Şahmeran yörenin kralının kızına âşık olur, cadının bir tanesi prensesin hamama geleceğini ve görmek isterse onu hamamda bir odaya gizlice alacağını söyler. Şahmeran her ne kadar biraz şüphelense de aşk gözünü karartır ve gider. Orada katledilir. Tarsus'ta hâlen ayakta olan eski hamamın göbek taşındaki kızıllığın şahmeranın kanı olduğuna inanılır.
Mevsim Ortalaması
İdeal Ziyaret Zamanı
Dört Mevsimİdeal Gezi Süresi
4Gezi Planı Sayısı